Gözümüzün yapısı karmaşık bir optik sisteme çok benzer. Bu optik sistemin en dış tarafında kornea adını verdiğimiz saydam bir tabaka bulunur. Bu tabakanın kalınlığı yaklaşık yarım milimetredir. Görüntünün oluşabilmesi için gözümüze gelen ışık ışınlarının bu tabakadan geçmesi ve göz içerisine ulaşması gerekir Bu saydam tabaka gözümüzdeki kırıcılığın yaklaşık üçte ikisini oluşturur. Bu nedenle kornea yüzeyinin çok düzgün olması, optik özelliklerinin ideal durumda olması net bir görüş için gereklidir.
Hastalığın kornea dokusunda yaptığı hasara bağlı olarak hastaların şikayetleri değişmekle birlikte en sık görülen şikayetler şunlardır:
1. Görmede bulanıklık
2. Gözlük ya da kontakt lens kullanımına rağmen görme keskinliğinin yetersiz olması
3. Gözde kızarıklık
4. Gözde kuruluk hissi
5. Gözde batma ve ağrı hissi
1. Korneanın en sık görülen hastalıkları bakteriyel iltihaplar olup bakteriyel keratit olarak adlandırılır. Zaman Zaman virüslere bağlı viral keratiter de görülür.
2. Göz ameliyatı veya göz travmaları sonrasında kornea dokusundaki hasarlara bağlı yetersizlik ortaya çıkabilir.
3. Keratokonus ilerleyici bir hastalık olup gözün kırıcılığın düzensizleşmesi ile karakterizedir.
4. Asidik ya da bazik kimyasal maddeler ile temas sonrası oluşan yanıklar ciddi kornea hasarına neden olurlar.
5. Kornea dokusunda genetik geçiş ile oluşan kalıtsal kornea distrofilerinin birçok çeşidi vardır ve önemli ölçüde görme kaybına neden olurlar.
6. Korneada çok nadir olarak tümörler görülebilir.
Olguların özelliğine göre tedaviler değişmekle birlikte şu tedaviler uygulanır:
Bakteriyel keratit olgularında antibiyotik içeren damlalar tedavide ilk uygulamalardır.
Viral keratiterin kimisi için antivirüs tedaviler vardır.
Seçili olgularda her bir durum için özel tasarlanmış kontakt lensler kullanılabilir.
Korneanın ön yüzeyindeki bulanıklıkları gidermek bazı durumlarda lazer tedavisi ile olasıdır.
İleri derecede kornea hasarı olan hastalıklarda tek seçenek kornea nakli olabilir.
Kornea dokusunun tümünün ya da belli bir bölümünün cerrahi olarak uzaklaştırılması sonrasında kadavradan alınan ve alıcı yatak için özel olarak hazırlanan kornea dokusunun yerleştirilmesi işlemine kornea nakli denilir. Kornea nakli bir çeşit organ naklidir. Nakil sonrasında yapılan ameliyatın çeşidine bağlı olarak hastaların yakın bir takip sürecindeki bulunmaları gereklidir. Nakil edilen doku yabancı bir insanının dokusu olduğu için nakledilen dokunun reddedilmesi olasıdır. Bu ihtimali azaltmak için özelleştirilmiş bir tedavi süreci ile hastalar izlenirler.